4 Ağustos 2021 Çarşamba

kısa ve dağınık

 

    Tüm bu basıklık hissi… Bir mengenenin içindeymişiz gibi devamlı sıkmaya devam ediyorlar, yavaş ama istikrarlı bir biçimde. Zaten ne kadarlık canımız var ki. Niye herkes kendine ve herkese bu denli eziyet etmekte? Tarih boyunca yaşamış her insanın dudağından kendi döneminin yozlaşması ile ilgili bir beylik laf çıkmıştır, illa ki! Tek bir anı bile etrafından dolaşıldığı vakit farklı yüzlerle çıkabilir karşımıza. Bu güneşin hem farklı açılardan hem de farklı zamanlardan vurması yüzünden olur. Bir çoğumuz için yaşamımızın tüm anılarını hızlıca değerlendireceğimiz bir an gelecek. -Bazıları buna vakit bile bulamayacak maalesef- O an geldiğinde geçmişteki anıların niteliğinin bir önemi var mı? Bir hikayeye tanık olduğumuzda sadece baş rollerin akıbetini anlatırlar bize. Yan karakterlere ve figüranlara da birazcık değinirler(!) İşte bizlere de böyle değiniliyor sadece. Birilerinin kralcılık oyunundaki figüranlar oluyoruz. Ama günün sonunda tüm karakterler aynı oyun kutusu içerisine konuluyor. Bazılarının hayatı bir önceki cümledeki tespit kadar boktan ve yavan, bazılarınınki ise ondan yalnızca birazcık daha iyi. Her şeyi bu denli törenleştirmek ve uzatmak can sıkıcı olabiliyor tabi. Ama bir miktar düzen ve denge sağladığı için bazılarına katlanılabilir bence. Yine de  tüm törenler bile farklı olabilirdi; sadece gözlerimizin mevcut yerinde olmak yerine farklı bir yerde olması bile pek çok şeyi değiştirebilirdi.  Bazı şeyler de kısa ve dağınık oluyor. Çirkin bir saç gibi veya bu metin gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

sis

  Bir adım ötesini görmek bile çok zordu. Bu denli yoğun bir sisle daha önce hiç karşılaşmamıştı. Sis tabakasının beyazdan griye geçişi, ner...